Yumurtalık yaşlanması nedir? 

Kadınlara genetik olarak verilen en güzel hediyelerden biri olan doğumdur. Anne olmak isteyen kadınların günümüzde karşılaştıkları en büyük sorunlardan bir tanesi yumurtalık yaşlanmasıdır. 

Yumurtalıklar aslında anne karnında oluşur ve doğduğunuz andan itibaren regl dönemine kadar azalırlar ve regl dönemi ile beraber her ay ortalama bin adet yumurtalık üreme için harekete geçer bunlardan bir veya iki tanesi döllenecek kadar olgunlaşır. 

Yumurtalık sayısındaki en önemli etken genetik sonrası yaşın ilerlemesidir. İdeal doğum yaşı 25 ila 35’dir. 

Günümüzde okul, kariyer gibi nedenlerle çoğu kadın anneliği ötelemek durumunda kalmaktadır. 

Bu durumda biz doktorlara az sayıda ve kalitesiz yumurtalar ile gelen anne olmak isteyen kadın sayısını arttırmaktadır. 

Yumurtalıklar ile ilgili en önemli yanılgı yumurtalık yaşının yaşımız ile doğru orantılı olduğu yanılgısıdır. Bu kesinlikle doğru değildir. Her 20 yaşındaki kadında aynı sayı ve kalitede yumurtalık maalesef yoktur. 

Aynı zamanda bir diğer yanılgı ise regli düzenli görmenin yumurtalıklarınızın sağlıklı olduğunu düşündürmesidir. 

BİZ SİZİ ARAYALIM

Yumurtalık rezervini, 20 yaş sonrasında her kadının beş yılda bir kontrol ettirmesini önermekteyiz.

Yumurtalık yaşının belirlenmesi işlemi aslında çok kolay kan testleri ve ultrason yardımıyla mümkündür. Ne kadar erken yaşta durum ile ilgili bilgi sahibi olursanız hayatınız ile ilgili planlamayı ona göre yapabilirsiniz. Unutmamalısınız ki yumurtalık sayısı ve kalitesi yaşınız ve veya düzenli regl görmeniz ile doğru orantılı değildir. 

Adet döneminin 2. veya 3. günü FSH, E2 değerlerine ve Anti- Mullerian Hormon düzeylerine bakarak yorum yapmak mümkündür. Aynı zamanda ultrason ile bakarakta yumurta sayısını söyleyebiliriz.

Yumurtalık yaşlanmasının en çok karşılaşılan iki nedeni genetik ve yaştır. Ardında günümüz koşullarında yaşanan stres, radyasyona maruz kalmak, doğal beslenememek, tütün ürünleri, alkol ve buna benzer bir çok nedenin etkileyici olduğu öngörülmektedir. 

Bunların yanı sıra yaşanan çikolata kisti, miyom, adet düzensizliği, adet görememe, hormonal hastalıklar, tiroid, kanser gibi bir çok rahatsızlıkta yumurtalık sayısına ve kalitesine olumsuz etkide bulunabilmektedir. 

Unutmamalısınız ki yumurtalık sayınızın iyi olduğunun belirteci ne düzenli regl olmanız ne de yaşınızdır. Bunlar önemli belirteçlerdir ama yüzde yüz doğrulayıcı değildir.

Yumurtalık yaşlanmasının kesin bir tedavisi vardır demek doğru değildir. Ancak gebe kalmak isteyen kadınlarda yumurtalık gençleşmesinde etkinliği yapılan araştırmalar doğrultusunda belirlenmiş rejeneratif hücre yenileme uygulamaları bulunmaktadır. Eğer yumurtalık rezervlerinde azalma var ise hemen gebelik düşünülmüyorsa yumurta dondurma veya embriyo dondurma uygulanabilir.

Rejeneratif Hücre Tedavisi

İnsan vücudunun kendi kendini iyileştirme yeteneği vardır. Yaralanmalarda bir çok kez bu olaya şahitlik etmişsinizdir. Rejeneratif hücre tedavisi insan vücudundaki bu iyileşme ve yenilenme halinin çeşitli hastalıklarda daha odaklı ve etkili kullanılmasını sağlamaktır. 

Bir canlının en küçük birimi olan hücredir. İlk embriyo döllenmesi ile beraber 40 haftalık bir süreçte tek hücre olarak başlayan yaşam 60 trilyon hücreye çoğalarak varoluşumuzu sağlar. 

İnsan vücudundaki hücrelerin arasında iyileştirici etkisi yüksek olan hücrelerin çoğaltılarak ve etkisi arttırılarak tekrar insan vücuduna enjekte edilmesi işlemine rejeneratif hücre yenileme denir. 

Kadın infertilitesinde yapılan çalışmalarda rejeneratif hücre yenileme işlemlerinin etkinliği tespit edilmiştir. Kadın vücudunda uyuyan yada güçsüz yumurtaların uyarılması ve etkin hale gelmesinde yüksek başarılara ulaşıldığı tespit edilmiştir.

Farklı hücre tiplerine dönüşme yeteneğine sahip hücrelere kök hücre denir. Vücudumuzun derinliklerinde olan bu hücreler insanların hasar görmüş veya güçsüzleşmiş dokularını yenileme yeteneğine sahiptir. 

Rejeneratif Hücre Yenileme kök hücrelerin işlevlerini milyonlarca kez arttırarak bu süreci yaşlanma gibi etkileri geride bırakarak yapmayı hedeflemektedir. 

Kök hücre embriyodan, fetustan, kemik iliği kan ve yağ dokusundan elde edilebilirler. Embriyo ve fetustan kök hücre elde etmek istisnai durumlarda ve bazı ülkelerde mümkündür. 

Tedavi için kullandığımız hücreler ise embriyonik hücreler değildir. Yağ dokusundan özel olarak ayrıştırılabilen bağ dokusu kaynaklı hücrelerin yenilenme ve onarmadaki kabiliyetleri rejeneratif hücre yenilemede kullanılmaktadır. 

Rejeneratif hücre yenileme için kök hücre eskiden sadece kemik iliğinden alınmaktaydı. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar kök hücrelerin yağ dokusunda 500 kat daha fazla olduğu tespit edildi. Teknoloji ile beraber yağ dokusu içerisindeki kök hücreler ayrıştırılabilir hale geldi.

Büyüme etkileri yüksek yağ öncü hücreleri, fibroblastlar, endotel öncü hücreleri, endotel hücreleri ve stromal hücrelerin alınan yağ dokusundan ayrıştırılıp zenginleştirilmesidir. SVF ile elde edilen hücreler hastalık yaşlanma gibi hem genetik hemde dış faktörlerden kaynaklanan hasarların giderilmesi ve yenilenmesi için kullanılır.

Yumurta rezervi azlığında uygulanan SVF hastadan basit ve kolay ibr şekilde alınan yağ dokusunun özel bir sistemle etkili hücreleri ayrıştırarak canlılıklarına zarar vermeden alınması ile elde edilir.

Elde edilen kök hücre yumurtalıklara enjekte edilerek yumurtalıklarda uyuyan yumurtaların tetiklenmesi ve veya yeni yumurta oluşmasını sağlaması hedeflenmektedir. Düşük yumurtalık rezervi olan kadınlarda bebek sahibi olma ihtimalini yükseltmektedir.

P r p (Trombositten zengin plazma) işleminde amaç uyuyan yumurtalıkların uyandırılması ve güçlendirilmesidir. Menopoz problemi ile karşı karşıya kalan, ileri yaşta ve veya yumurtalık yaşlanması sorunu olan hastalar için önerilmektedir. 

Hastanın kendi kanından elde edilen trombosit hücreleri yenileme, iyileştirme ve dokuların damarlanarak yeniden canlanmasına olanak sağlamak amaçlı kullanılır. Bir çok hastalıkta uygulanan tedavi en çok cilt ve eklem sorunlarında gündemdedir. Ancak yumurtalıklara uygulamalar sonucunda ciddi olumlu sonuçlar alındığı görülmektedir. 

30 cc kan alınır ve labaratuarda hazırlanır bu sızı anestezi altında yumurtalıkların içine ultrasonografi veya laparoskopi ile enjekte edilir. Sonuçları için aylık olarak AMH, FSH, E2 düzeyleri bakılarak yumurtalık yenilenmesi takip edilir.

İletişim Formu