Tüp Bebek Tedavisi Kişiye Özel Planlanmalıdır

Tüp bebek tedavisi, çiftler için umutlu ve heyecanlı olduğu kadar duygusal ve fiziksel zorlukları da içinde barındıran bir süreçtir. Bu dönemi sadece bir tedavi değil bir süreç olarak ele almak sağlıklı bir yolculuk için ilk ve en önemli koşuldur. Tüp bebek tedavisi süreci tıpkı bizler gibi yegane ve özeldir. Çiftlerin gebe kalma mücadelesi hikayeleri birçok farklı etkene bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bu noktada yalnızca doğru değil sizin için en doğru yöntemin seçilmesi gerekir. Doğru bir rehber ve size özel planlanan bir tedavi programı ile hayalinize daha hızlı ve konforlu ulaşabilirsiniz. Mesafeyi düz bir çizgide değil, dolambaçlı bir yolla tamamlamanız gerekebilir. Hatta bu savaşı kazanmak için birden fazla kez savaşmak zorunda kalabilirsiniz. Bu umutlu ve dolambaçlı yolda en keyifli şekilde yürümeniz için deneyimli ekibimizle yardıma ihtiyaç duyduğunuz her an yanınızdayız!

Bugün minik Uras Efe’nin ziyareti bizi çok mutlu etti...
Sağlıkla büyü minik adam. Yolun açık, şansın bol olsun...

Lara’nın tatlı ziyareti. 3.5 yaşında olmuş bile nice yaşları olsun prenses. 

5 yıl önce bugün Duru bebek. 

Hoşgeldin Eda Bebek

Minik ikizlerimizin ziyareti bizi çok mutlu etti. 

Güzel hamilemiz Ayşin Doğuma 1 hafta kala bir fotograf çekelim dedik heycanla oğlumuzu bekliyoruz. 

Hastamız Ayşe hanım, bize çocuk isteği ile başvurdu. Ultrason ile ilk muayenesini ettiğimde gözlerime inanamadım. Görüntüde bir rahim ve yumurtalığın başına gelebilecek herşey mevcut idi. Birçok irili ufaklı myom, çikolata kistleri, tüplere yerleşmiş hidrosalpenks dediğimiz sıvı birikintisi, yapışıklıklar.... Bir yerden başlamak gerekiyordu ve bunun için asla vakit kaybetmeden ne gerekiyorsa yapmaya hazırdık. İlk önce düşük yumurtalık rezervi olması nedeniyle tüp bebek pooling yöntemiyle ( havuz tekniği ) embriyo biriktirerek kendimizi garanti altına aldık. Daha sonra laparoskopik ameliyat yöntemi ile rahim ve yumurtalıklarda bulunan myom, kist, adenomyoz ve tüm yapışıklıkları en ince ayrıntısına kadar tek tek temizleyerek, tüpleri de içerisinde bulan sıvıdan kurtardık. Son olarak ameliyatı bitirmeden önce yaptığımız histeroskopi işlemi ile de rahim boşluğuna yerleşmiş olan myom kitlelerini temizledik, bebeği transfer edeceğimiz alanı ( endometrium tabakasını ) kontrol edip, ameliyatımızı bitirdik. Adım adım mutlu sona doğru yaklaşırken tabiki umudumuzu, heyecanımızı asla kaybetmedik. Embriyo transferi öncesi 3 ay rahim ve yumurtalıkları dinlendirip baskılama tedavisi uyguladık ve artık sıra geldi hastamızı bebeği ile kavuşturmaya. Başarılı bir embriyo transferinin arkasından gelen pozitif sonuç, mutlu anne adayı ve tüm bunların yüze yansıması. Evet hastamızın elinde tuttuğu kağıt; bebeğinin ilk fotoğrafı. 

Özcan ve Lidya kardeşlerin ziyareti bizi çok mutlu etti. Hikayelerini sizinle paylaşmak istedim; 4 yıl önce tüp bebek tedavisi ile önce Özcan dünyaya geldi, daha sonra hastamızın kalan embriyolarını dondurduk ve bu dondurduğumuz embriyoların içinde Lidya bebek de vardı, Lidya henüz 1 yaşında çünkü onu embriyo halinde 3 yıl sakladık, annesinin rahmini hazırladıktan sonra onu da transfer ederek bu güzel tabloya ulaştık, mucizelere şahit olmak çok güzel, hastalarımızı mutlu etmek daha da güzel. 

Hoşgeldin Almina Bebek 

Dünyaya hoşgeldin bebek.

Anneyle bebeğine mutlu sağlıklı yaşam diliyoruz. 

Ailemize sağlıklı mutlu bir yaşam diliyoruz. Hoşgeldin bebek. Sağlıklı mutlu huzurlu bir ömrün olsun...

 Ailenin yeni üyesini kutlar, mutlu ve sağlıklı bir yaşam dileriz.

Annemizi bebeği için tebrik ediyoruz. Mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam diliyoruz. 

Ailemize mutlu ve sağlıklı yaşam diliyorum.  

Dünyaya hoşgeldiniz ikiz bebekler.

Kübra Tosun 

İlgisi,emeği ve çabasıyla harika bir doktor. Kendisine her şey için minnettarım, tüm övgüleri fazlasıyla hak ediyor. Meslekteki emeklerinizdaim olsun Fatih hocam. Her şey için teşekkür ederim, iyi ki varsınız.

Zarife Cantorun

Anne olmak çocukluk hayalimdi. Fatih Hoca sayesinde hayallerimizi gerçekleştirmek için bir yola başladık. Rahimde tüplerimde sıvı birikmesi ve tüplerde tıkanıklık söz konusuydu. Bunun için bir operasyon geçirdim. Hocamıza bana hayal kurmama yardım edip bu yolda emin adımlarla yürümem için yardımcı olduğu için minnettar kalıcam. Varol Fatih Hocam.

Demet Dadalı

Ben Demet, 42 Yaşındayım. Teşhis edilen 10 yıllık çikolata kistim vardı. Malatya, Adıyaman, Hatay, Diyarbakır vs. Birçok yerde doktorlara gittim. Gittiğim tüm doktorlar biz bu ameliyatı yapamayız dediler. Ağrılarımın çok artmasıyla Diyarbakır Medikal Park hastanesinde doktorum Uğur Değer, bu ameliyatı sadece Fatih Bey’in yapabileceğini söyledi ve bizi buraya yönlendirdi. 1 tüp bebek, 1 aşılama deneyimi yaşadık, 2 yıl önce ameliyatla tüplerim alındı. Bu mart ayında Fatih Bey ameliyatımı yaptı. Ameliyatım çok zor bir ameliyattı. Kistler, bağırsaklar, mesane, tüm karın içine yapışmıştı nerdeyse. Başarılı bir operasyon geçirdim. Ameliyatım 5 saat sürmüş. Şimdi kontrole geldim. Ameliyatımı Dr. Bey ile Birlikte izledim. Gerçekten çok profesyonel bir ameliyat olduğunu düşünüyorum. Çikolata kisti olan ve çocuğu olmayan her bayanın vakit kaybetmeden Fatih Bey’e ulaşmasını dilerim.
Sağlıcakla….

Ayşegül Ö. Bato

Syn. Prof.Dr. Fatih Şendağ Hocam, benim ameliyat konusundaki korkumu en aza indirdi ve güven verdi. Tüm tedavi seçeneklerini sunup değerlendirmeme yardımcı oldu. Fatih Şendağ Hocam,Selda Hanım ve Dilara hanıma ilgi,anlayış,yardımları ve başarılı tedavim için sonsuz teşekkür ederim…

BİZ SİZİ ARAYALIM

İnfertilite Nedir?

Kısırlık (infertilite), düzenli cinsel ilişkiye ve herhangi bir korunma yöntemi kullanmamaya rağmen 1 yıl içinde çocuk sahibi olamama durumudur. Kısırlık, üreme sistemi ile ilgili bir sağlık problemidir. Kısırlık tek bir sebebe bağlı olabildiği gibi; birkaç faktörün kombinasyonu ile de gerçekleşebilmektedir. Neyse ki, infertilitenin üstesinden gelebilmek için güvenli ve etkili bir çok tedaviler mevcuttur. Bu tedaviler çiftin çocuk sahibi olma şansını arttırmaktadır.
 

Birçok çift çocuk sahibi olma denemelerinin ilk 6 ayında sonuç elde etmektedirler. Korunmayan çiftlerin % 85inde 1 yıl içerisinde gebelik oluşması beklenir. Sonraki 36 ay içinde, kalan çiftlerin %50sinde gebelik oluşur.

İnfertilitenin ana belirtisi gebe kalamamaktır. Başka semptomu olmayabilir.

Bazı durumlarda, infertilite problemi olan bir kadının anormal menstural kanamaları olabilir, infertilite problemi olan bir erkeğin ise, kıllanma gibi hormonal problemleri veya seksüel fonksiyonda bazı değişiklikler olabilir.

Eğer 1 seneden fazla zamandır bebek sahibi olmaya çalışmıyorsanız, infertilite konusunda çok fazla endişelenmenize gerek yoktur. Doktorunuzla şu gibi durumlarda iletişime geçebilirsiniz:

• Gebe kalmayı düşünüyorsanız, 30 yaşından büyüksünüz ve 6 aydır menstural kanamanız olmadıysa

• Düzensiz veya ağrılı geçiyorsa menstural periyodlarınız; pelvik ağrı, endometrioz veya tekrarlı düşük durumları varsa

• Düşük sperm sayımı, testiküler, prostat geçmişi veya cinsel problemler varsa

İnfertilite testlerine başlamadan önce, bu sürecin sorumluluk ve taahhüt gerektirdiğinin farkında olmalısınız. Doktorunuz, cinsel alışkanlıklarınızı bilmek ve gerekirse bunlar hakkında size önerilerde bulunmak isteyebilecektir. Gerekli testler ve deneme dönemleri aylarca sürebilir. İnfertilite problemi olan çiftlerin üçte birinde hiçbir neden bulunamamaktadır. (Nedeni bilinmeyen infertilite)

Değerlendirme dönemi biraz pahalı ve rahatsızlık verici olabilir ve tüm test ve tetkikler sonucunda gebe kalacağınızın bir garantisi yoktur.


İnfertilite Tanısında Erkekler İçin Testler

İnfertil olmayan bir erkeğin testislerinin yeterli miktarda sağlıklı sperm üretmesi, bu spermlerin boşaltılabilmesi gerekmektedir. Erkeklere yapılan testler bu süreçlerin hasarlı olup olmadığını anlamak yönündedir.

Genel Fiziksel Muayene: Genital organların muayenesi, tıbbi geçmiş, geçirilen hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve cinsel alışkanlıklar hakkındadır.

Sperm Analizi: Erkek infertilitesinde yapılan en önemli test sperm analizidir. Doktorunuz bir veya birden çok defa sperm örneği vermenizi isteyebilir. Sperm örneği mastürbasyon yoluyla temin edilir ve laboratuarda miktar, renk, enfeksiyon varlığı olup olmadığı, sperm sayısı, spermlerin şekli ve hareketliliği açılarından incelenir.

Hormon Testleri: Testosteron düzeyini ve diğer erkek hormonlarını incelemek için yapılan kan testleridir.

Rektum ve Testis Torbası Ultrasonu: Geri boşalma gibi problemlerin varlığının teşhisi için doktorunuz ultrason isteyebilir.

Spermiogram Nedir? Neden Yapılır?

Kadına bağlı infertilite sebeplerini çok fazla sayıda test ile belirlemek mümkün iken, erkek hastalarda tek bir test infertlite konusunda bize bilgi verebilmektedir. İşte bu test "Spermiogram (Semen analizi)" dir.

Sperm Testi, Sperm Analizi

Erkek İnfertilitesinde, kişinin yaptırması gereken en önemli test sperm testidir.

Sperm Testi Nedir?

Testin amacı hastada bulunan spermlerin çocuk yapma potansiyelini mikroskobik bir şekilde incelemektir.

Sperm Testi (spermiogram) Ne Zaman Yapılmalıdır?

Bir yıl süreyle düzenli ve korunmasız bir cinsel yaşamı olan çiftlerin, çocuk sahibi olamamaları durumunda, doktorların erkek hastalardan isteyeceği ilk test sperm testidir. Çiftler böyle bir durumla karşılaştıkları zaman sperm testi yaptırmaları gerekmektedir.

Sperm Testi Nasıl Yapılır?

Sperm testi yaptırmadan önce kişinin 3-4 gün boyunca cinsel perhiz yapması gerekmektedir. Bu 3-4 gün içerisinde hiç bir şekilde boşalma (uyku vb.) olmamalıdır. Yapılan bu 4 günlük perhiz sonrasında bu dalda uzmanlaşmış androloji laboratuvarlarının test için ayrılan özel sperm verme odalarında, hastanın mastürbasyon yöntemi ile steril bir kaba boşalması istenir. Penisten çıkan ilk damlalar çok önemli oldukları için kesinlikle kabın dışına taşırılmaması ve taşırıldığı takdirde görevli kişilere bilgi verilmelidir. Kişiden alınan sperm örneğinde uzman teknikerler spermlerin sayısı, şekli, hareket ve akışkanlığı gibi başlıca önemli kriterlerini göz önüne alarak sperm incelemesini yapmaktadırlar. Daha sağlıklı bir sonuç elde edebilmek için 3 ila dört hafta içerisinde iki kez sperm örneği verilmelidir.

Semen (ejakülat, meni, sperm örneği )

Boşalma sonucunda erkekten gelen sıvıya Semen (sperm örneği) denir. Sperm testi incelemesinde spermlerin sayısı, spermlerin şekilleri (morfoloji) spermlerin hareketliliği ve miktarları incelenerek, ayrıca alınan semen (sperm) örneğinin miktarına, pH´sına, rengine, lökosit varlığına, früktoz miktarına, likefaksiyon süresine (Semenin Çözünürlüğü) gibi özelliklerine de bakılıp değerlendirme yapılır.

Sperm testi değerlendirmesinde bir kaç farklı kriter vardır. “Kruger kriterleri” özellikle spermdeki şekil bozukluklarını göz önüne alan mikroskobik bir değerlendirme yöntemidir. Kruger sıralamasına göre spermlerin baş, orta bölüm ve kuyruk yapısında bulunan bozukluklara göre değerlendirilme yapılır. Özel bir boyama işlemi uygulanarak spermin şekil (morfoloji) özellikleri incelenip sperm örneğinin doğurganlık kapasitesi belirlenir.

İnfertilite Tanısında Kadınlar İçin Testler

İnfertil olmayan bir kadının yumurtalıklarının her ay düzenli olarak bir yumurtayı salıvermesi, üreme sisteminin yumurta ve spermin buluşmasına ve embriyo haline gelebilmesine izin vermesi gerekmektedir. Kadının üreme organları sağlıklı ve fonksiyonel olmalıdır.

Doktorunuz tıbbi geçmişiniz, adet döngüleriniz, cinsel alışkanlıklarınız hakkında sorular sorduktan sonra genel bir muayeneden geçmenizi ister. Buna jinekolojik muayene denir ve belirli testler de gerekebilir :

• Yumurtlama testi : Hormon düzeylerini ölçmek ve yumurtlayıp yumurtlamadığınızı kontrol etmek için istenen bir kan testidir.

Histerosalpinografi : HSG tüplerin açıklığını ve görevlerini yerine getirme yeteneğine sahip olup olmadığını saptamak, servikal kanal ve rahim içerisinde yer kaplayan oluşum ve anomalileri görebilmek amacıyla yapılır. Rahim ağzında yetmezlik, tüberküloz, adenomyozis, myom ve polipler HSG ile tanımlanabilmektedir. HSG çekilirken serviksten (rahim ağzından) geçen silindirik bir kateter yardımıyla uterus içine yağlı bir x-ışını boyası (opak madde) verilir. Bu opak maddenin dağılımına bakılarak rahim içi veya fallop tüpleri ile ilgili problemler ortaya çıkarılmaya çalışılır.

Laparoskopi : Genel anestezi altında yapılan ve göbek deliğinden ince bir teleskopun karın içine sokularak karın içi organlarının görüntülenmesini sağlayan bir ameliyattır. Laparoskopi ile karın alt bölgesinde açılan 3 - 5 mmlik deliklerden içeri sokulan aletler ile rahim, yumurtalık ve tüpleri ilgilendiren hastalık veya problemleri doğrudan gözlemleme ve cerrahi girişim yapma olanağı vardır. Yumurtalık kistleri, dış gebelikler, myomlar, gebe kalabilirliği artıran tüp cerrahisi ve endometrioz laparoskopik olarak kolayca tedavi edilebilmektedir.

Histeroskopi : Rahim içine bakmanın bir yoludur. Histeroskop denilen cihaz ile rahimle ilgili problemin teşhisi veya tedavisi yapılabilmektedir. Histeroskopi belli durumları teşhis amacıyla kullanıldığı gibi, tedavi amaçlı da kullanılabilir. Örneğin; rahim adezyonları, bölümleri veya fibroidleri histeroskopi sayesinde alınabilirler. Anormal kanama, kısırlık, tekrarlayan düşükler, adezyonlar , anormal büyümeler gibi durumlarda histeroskopiden teşhis amaçlı yararlanılabilir.

Hormon Testleri : Yumurtlama hormonları, tiroid ve hipofiz hormonlarına bakmak için yapılan kan testleridir.

Yumurtalık Rezervi Testi : Yumurtaların yumurtlama sonrası potansiyel etkinliklerini belirlemek amacıyla yapılabilir.

Genetik Testler : İnfertiliteye sebep olan genetik bir durum olup olmadığını anlamak amacıyla yapılabilir.

Pelvik Ultrason : Rahim ve tüpleri incelemek için ultrason yapılır.

İnfertilitenin tedavisi sebebine, ne kadardır infertil olunduğuna, çiftlerin yaşına ve diğer birçok kişisel özelliklere göre değişebilmektedir. İnfertilitenin bazı sebepleri düzeltilemez. Ancak yine de, yardımcı üreme teknikleri ile hamile kalınabilir.

Çiftler İçin Tedavi Bu yaklaşımlar erkek, kadın veya her ikisini de ilgilendirebilir.

Cinsel ilişki sayısını arttırmak. Haftada 2 veya 3 defa ilişkide bulunmak doğurganlığı arttırabilir. Ancak çok fazla boşalmak da, erkeğin sperm kalitesini azaltan bir etki yapabilir. Spermler kadının üreme sisteminde 72 saate kadar yaşayabilirler, yumurtlama sonrası yumurta 24 saate kadar döllenebilir.


İnfertilitede Erkekler İçin Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Genel Cinsel Problemler : İktidarsızlık veya erken boşalmanın teşhisi doğurganlığı arttırır. Bunların tedavisi genelde ilaçla veya davranışsal yaklaşımlarla olabilir.

Sperm Yokluğu : Sperm yokluğundan şüphe ediliyorsa, operasyon, problemi düzeltme amaçlı hormonlar veya yardımcı üreme tekniklerinden faydalanılır. Örneğin, varikosel durumu genellikle operasyonla düzeltilir. Ejakulasyonu önleyen bir tıkanıklık varsa veya geri boşalma durumu varsa, operasyon ile testislerden sperm alınır ve mikroenjeksiyon yöntemi ile laboratuvar ortamında direkt olarak yumurtaya enjekte edilir.


İnfertilitede Kadınlar İçin İlaçla Tedavi Seçenekleri Nelerdir?

Yumurtlama problemi olan infertil kadınlarda, doğurganlık ilaçları en sık kullanılan tedavi yöntemidir. Bu ilaçlar yumurtlamayı düzene sokar veya teşvik eder. Genelde FSH, LH gibi doğal hormonlara benzer şekilde çalışırlar. Genellikle kullanılan doğurganlık ilaçları şöyledir:

Klomifen Sitrat : Bu ilaç oral yolla alınır ve polikistik over sendromu veya diğer yumurtlama problemi olan kadınlarda yumurtlamayı uyarırlar. Hipofiz bezini FSH ve LH salgılaması yönünde teşvik ederler.

Human menopausal gonadotropin (hMG) : Bu ilaç hipofiz bezinin kusuru sonucu kendiliğinden yumurtlayamayan kadınlara enjeksiyon şeklinde verilir. Hipofiz bezini uyaran Klomifenin tersine, hMG ve diğer gonadotropinler yumurtalıkları direkt olarak uyarırlar. Bu ilaçta hem FSH hem de LH bulunur.

Follikül Uyaran Hormon veya FSH : Yumurtalık folliküllerini olgunlaştırmak için FSH yumurtalıkları uyarır.

Human Chorionic Gonadotropin, (HCG) : Klomifen, hMG, FSH ile birlikte kullanılır; yumurtalığı yumurtayı serbest bırakması için uyarmaktadır.

Gonadotropin-releasing hormone (Gn-RH) analogları: Bu tedavi yumurtlama foksiyonu düzensiz olan veya hMG tedavisi esnasında ana follikül henüz yeteri kadar olgunlaşmadan yumurtlayan kadınlar içindir. Gn-RH analogları hipofiz bezine sürekli Gn-RH gönderirler.

Aromatase İnhibitörleri : Letrozole (Femara) ve Anastrozole (Arimidex) gibi bu sınıf ilaçlar göğüs kanseri tedavisi için onaylanmıştır. Doktorlar bazen kendiliğinden yumurtlayamayan ve Klomifen Sitrat tedavisine cevap vermeyen kadınlara Letrozole reçete edebilirler.

Metformin (Glucophage) : Bu ilaç yumurtlamayı destekleme amaçlı kullanılır. İnsülin direnci bilinen veya şüphelenilen infertilite sebebi olduğunda kullanılır. İnsülin direnci polikistik over sendromunda da rol oynayabilir.

Bromocriptine (Parlodel) : Yüksek prolaktin düzeyine bağlı olarak yumurtlama döngüsü düzensiz olan kadınlar için kullanılır. Bromocriptine prolaktin üretimini kısıtlar.


Fertilite İlaçları ve Çoğul Gebelik Riski 

Enjeksiyon şeklinde kullanılan fertilite ilaçları çoğul gebelik şansını arttırmaktadır. Klomifen gibi oral yolla kullanılan fertilite ilaçları da çoğul gebelik şansını arttırır ama diğerine oranla daha azdır. Bu ilaçların kullanımı sırasında hasta dikkatli bir şekilde kan testleri, hormon testleri ve follikül büyüklüklerini belirlemek için ultrason ile kontrol altında tutulmalıdır. Genelde, fetus sayısı ne kadar çoksa, erken doğum riski de o oranda fazladır. Premature doğan bebeklerde sağlık ve gelişme problemleri yaşanabilir. Bu riskler en çok üçüz doğumlarda olur.

Çoğul gebelik riski indirgenebilir. Eğer kadının ovülasyonu tetiklemek için HCGye ihtiyacı varsa, ve ultrasonda çok fazla follikül geliştiği görülüyorsa, doktoruyla beraber HCGyi askıya almaya karar verebilirler. Yine de, birçok çift için hamile kalma arzusu çoğul gebelik ihtimalinin önüne geçmektedir.

Çoğul gebelik olduğunda, bir veya birden çok fetusun operasyonla alınması kalan bebeklerin yaşama şansını arttırmaktadır. Bunun, birçok çift için duygusal ve ahlaki açıdan bazı durumları da mevcuttur.

Duruma göre, infertilite operasyon ile tedavi edilebilir. 

Tüp Tıkanıklıkları

Tıkanıklıklar ve tüplerdeki diğer problemler genellikle operasyonla tedavi edilebilir. Laparoskopik teknikler ile tüplerde hassas operasyonları yapmak mümkündür.

Endometriozis (Çikolata Kisti) 

Endometrioz kaynaklı infertilitenin tedavisi genelde zordur. Yine de infertilite tedavisinde kullanılmasa da, doğum kontrol haplarındaki hormonlar sayesinde bunların kullanımı ile tedavi ve ağrının giderilmesi etkili olmaktadır. Eğer endometriozunuz varsa, doktorunuz sizi ilaçların yumurtlamayı düzenlediği veya uyardığı ovülasyon tedavisiyle ya da yumurta ve spermin laboratuvar ortamında buluşturulup döllendikten sonra oluşan embriyonun ana rahmine enjekte edildiği tüp bebek tedavisi ile tedavi edebilir.

Ancak Endometriozis embriyo ile ilgili sorun teşkil ediyorsa ozaman laparoskopik olarak yada robotik cerrahi ile temizlenebilir. Endometriozis cerrahisinde altın standart robotik cerrahi ile yapılmasıdır. 

Myom Tedavisi

Rahim içerisinde yer alan myom ve poliplerin boyutları konumları embriyo ile ilgili riskli ise myomektomi ameliyatı ile çıkarılabilir. Myomektomi Histeroskopi ile yapılabildiği gibi laparoskopik ve robotik cerrahi ile yapılabilmektedir. Hangi yöntemin daha uygun olacağını doktorunuz seçecektir. Ancak Robotik myomektomi cerrahisi çevre dokuya minimum zarar verdiği için myomektomi operasyonlarında altın standarttır.

İn Vitro Fertilizasyon (Tüp Bebek Tedavisi) : 

En etkili yardımcı üreme tekniğidir. Kadının yumurtaları toplanır, laboratuvar ortamında erkekten alınan sperm ile birleştirilir, döllenen yumurtalar yani embryolar döllenmeden 3 - 5 gün içinde rahme yerleştirilir. Kadının her iki tüpü de tıkalı olduğunda tüp bebek tedavisi tavsiye edilir. Endometrioz, açıklanamayan infertilite, serviksle ilgili infertilite, erkek kaynaklı infertilite ve yumurtlama bozuklukları gibi birçok durumda da kullanılır. Tüp bebek tedavisi ile çoğul gebelik şansı artar çünkü genellikle birden çok embriyo anne adayına transfer edilir. Ayrıca bu tedavide sık sık kan değerlerine ve hormon değerlerine bakılır.

Ejakulasyon Elde Etme Amaçlı Elektro veya Titreşimli Uyarı : 

Bu yöntem sperm elde etmek amacıyla kullanılır. Bu tedavi omurilik zedelenmesi olan ve başka türlü sperm veremeyen erkeklerde uygulanır.

Operasyonla Sperm Elde Etme : 

Bu teknik testislerden operasyonla sperm alınması esasına dayanır. Sperm kanalı tıkalı olduğunda kullanılabilir.

Mikroenjeksiyon (ICSI) : 

Normal tüp bebek tedavisindeki gibi elde edilen yumurtanın içine bir spermin enjekte edilmesi esasına dayanır. Mikroenjeksiyon diğer yöntemlerle gebelik elde edemeyen çiftlerde uygulanabilir. Düşük sperm sayısı olan erkeklerde mikroenjeksiyon başarıyı arttıran bir faktördür.

Assisted Hatching : 

Bu teknik embriyonun rahme tutunmasına yardımcı olur. Tekrarlayan başarısızlıklarda uygulanabilir.

Tüp Bebek Nedir?

Tüp Bebek gebe kalma problemi yaşayan çiftlerin hastaneye başvurduktan sonra yapılan değerlendirmelerinin ardından, kadından alınan yumurta hücreleri ile erkekten alınan sperm hücrelerinin laboratuvar ortamında suni olarak döllendirilip, elde edilen embriyonun belli bir büyüklüğe geldikten sonra anne rahmine yerleştirilme işlemine denir.

Tüp bebek uygulaması hastanın klinik sonuçlarına göre iki şekilde uygulanabilir. İlki klasik yöntem olan IVF "in-vitro fertilizasyon", ikincisi ise ICSI "Mikroenjeksiyon (İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu)" dur.

Bu iki uygulama dan IVF’nin açılımı, laboratuvar da özel bir ortamda anneden alınan yumurtanın etrafına babadan alınan spermlerin bırakılarak spermlerden biri tarafından yumurtanın döllenmesidir.
Mikroenjeksiyon ise kadından alınan yumurtanın içine erkekten seçilmiş canlı bir spermin enjekte edilmesidir. Günümüzde bu yöntem daha çok tercih edilmektedir.

Tüp bebek tedavisi ile her iki tüpü de tıkalı olan bir hastanın gebelik şansı doğmaktadır. Tüp bebek tedavisi aynı zamanda aşağıdaki durumlarda da kullanılır :

• Endometrioz

• Açıklanamayan kısırlık

• Serviks ile ilgili kısırlık durumları

• Erkek infertilitesi

• Yumurtlama bozuklukları

Yardımcı üreme teknikleri ile aşağıdaki durumlarda daha fazla gebelik şansı vardır :

• İnfertilite ilaçlarına cevap veren, doğal olarak yumurtlayan hastalar

• Sağlıklı bir uterusu olan hastalar

Yardımcı üreme teknikleri ile aşağıdaki durumlarda daha az gebelik şansı vardır :

• 40 yaşın üstündeki kadın hastalar

• Erken menopoza giren ve artık yumurtlamayan kadın hastalar

• Tedavi edilemeyen rahimdeki yara dokuları, fibroid ve polipi olan kadın hastalar

Tüp bebek tedavisi en çok tercih edilen yardımcı üreme tekniğidir. Tedavi süreci kadının normalden çok yumurta üretebilmesi amacıyla yumurtalıklarını uyarması için infertilite ilaçları kullanmasıyla başlar. Yumurtalıklarda folliküller vardır. Bu folliküller içi sıvı dolu keseciklerdir.

Yumurtalar yeteri kadar olgunlaştığında, yumurtalıklardan alınırlar. Yumurtayı içinde barındıran follikül sıvısı alınarak bir kaba yerleştirilir. Yumurtalar mikroskop eşliğinde incelenir. Laboratuardaki kuluçka döneminden sonra, yıkanmış spermler kaba eklenir. Döllenme ve erken embriyo gelişimi bu kapta gerçekleşir. 2 - 3 gün sonra döllenmiş yumurtalar yani embriyolar uterusa transfer edilir. Bu işlem yumuşak ve esnek bir kateter yardımıyla yapılır.

Tüp Bebek tedavisini ilgilendiren riskler ilaç kullanımı ve yumurtaları almak için yapılan operasyonla alakalıdır.

Bu risklerden bazıları :

• Kanama

• Enfeksiyon

• Yakın organların hasar görmesi

• Overlerin Aşırı Uyarılması Sendromu

• Çoğul gebelik riski

Yapılan çalışmalar yardımcı üreme teknikleri ile dünyaya gelen bebeklerde normal yolla dünyaya gelen bebeklere göre daha fazla anormal bir duruma rastlanılmadığını göstermektedir.

Doktorunuz tarafından yapılan ilk değerlendirmenizden sonra, tüp bebek tedavisi başlamadan evvel bir doktor ziyareti daha yapmanız gerekir. Bu ziyaretinizde doktorunuzla tedavi planınız hakkında görüşeceksiniz. Doktor ziyaretlerinizden birinde, bir kateter yardımıyla uterus ölçümünüz alınabilir. Kateter; embriyoyu rahme yerleştirme aşamasında kullanılan ince, esnek bir araçtır. Kateter önce servikse, ardından da rahme girdiği için, ölçüm sayesinde uterusun ölçüleri, şekli ve yönü belirlenebilecektir. Bunun embriyo yerleştirmede faydası vardır. Sizde veya eşinizde olabilecek enfeksiyonları belirleyebilmek için kan testleri yapılacaktır.

Erkekten, analiz edilebilmesi için sperm örneği istenir. Eğer sperm analizinde normal olmayan bir durumla karşılaşılırsa, ileri tetkikler için bir örnek daha istenebilir.

Hemşireler size tedavi planınızı ve ilaçları nasıl kullanmanız gerektiğini anlatır.


Yumurtaları Uyarma:

Tüp bebek tedavi süreci yumurta uyarma işlemini bağlı olarak adet döngüsünde başlar. (kadının adetinden yaklaşık bir hafta önce) Bu dönemde, kadın yumurtalarını uyarmak için GnRH analog ilaçlarını kullanır. Bu ilaç yumurtalıklardaki yumurtaların gelişmesini kontrol eden hormonların serbest bırakılımını etkili bir şekilde azaltır. Adet olduğunuzda vajinal ultrason ve kan testleri yapılarak ilacın yumurta gelişimini azaltıp azaltmadığı kontrol edilir. Eğer azaltmadıysa, ilaç tedavisine bir veya iki hafta daha devam edilir. Yumurtalıkların fonksiyonu geçici olarak tamamen sona erdiğinde, gerçek uyarı tedavisi başlar. Yumurtalık folliküllerini uyarmak için yaklaşık 10 gün boyunca hormon tedavisi uygulanır. Follikül büyüklüklerini belirleyebilmek için tedavi boyunca kan testlerine ve ultrasona ihtiyaç duyulacaktır. İlaç kullanımı yaklaşık 10 - 12 gün boyunca devam eder. Yeterli yumurta uyarımı elde edildiğinde, başka bir hormon olan hCG enjekte edilir. hCH enjeksiyonundan 36 - 38 saat sonra yumurtalar toplanır.


Yumurta Toplama ve Yumurtaların Döllenmesi:

Yumurta toplama işlemi anestezi altında gerçekleştirilir. Yumurta toplama işlemi genelde 20 dakika ile 50 dakika arasında sürer. Folliküllerden alınan sıvı derhal embriyoloji laboratuvarına götürülür. Laboratuvarda yumurtalar özel bir solüsyona konur ve inkubatöre yerleştirilir. İnkubatörde yumurtaların geçireceği zaman, ne kadar olgunlaştıklarına göre değişir. Yumurta toplama günü, erkek sperm örneğini, mastürbasyon ile elde ederek, laboratuvara teslim eder. Sperm örneği, özel durumlarda, merkez dışında da toplanabilir. Özellikle, eşi olmaksızın mastürbasyon ile ev dışı ortamda sperm örneği verme konusunda sıkıntı çekebilecek çiftler evde sperm örneğini elde edebilirler. Sperm elde edildikten sonra en fazla 1 saat içinde merkezdeki embriyologlara teslim edilmelidir, eğer bu süre 1 saatten fazla olursa; erkek örneği merkezde elde etmelidir. Merkez dışında elde edilirse; örnek oda sıcaklığında (aşırı sıcak ve soğuğa maruz kalmadan), ışığı maruz kalmadan tüp bebek laboratuarına teslim edilmelidir. Nadiren gerek olursa, aynı gün 2. Sperm örneği istenebilir. Daha sonraki aşama yumurtaların spermler ile birleştirilmesidir. Yumurtaların döllenme oranı genellikle % 80dir. Yumurtalar alındıktan 24 saat sonra kontrol edilir. Bu sürede döllenme de gerçekleşmiştir. Gerekli görüldüğü halde, bazı embriyolar dondurularak saklanabilir. Eğer tedavi sonrası gebelik gerçekleşmezse, bir sonraki transfer için dondurulmuş embriyolar kullanılabilir. Bu sayede hasta bir daha yumurta uyarma işlemini tekrarlamamış olur. İşlem sonrası 2 - 4 saat içinde hasta taburcu edilir ve 24 saat evde istirahat etmesi istenir. Yumurta toplama işleminden sonra 1 - 2 gün içinde adet ağrısına benzer bel, kasık ağrısı, damla tarzında kırmızı veya kahverengi kanama (hazneden) olması doğaldır. Böyle olabilecek bir kanamanın, rahim içinden olmadığı için gebelik şansı üzerine olumsuz bir etkisi yoktur.

Aşağıda bahsedilen durumlardan herhangi birisi olursa, doktorunuza haber vermeniz gerekebilir:

a) Ölçmekle 38 dereceden yüksek ateş

b) Aşırı vajinal (hazneden) kanama (bir miktar kanama olması normaldir)

c) Çok şiddetli ve devam eden ağrı (bir miktar ağrı olması normaldir)

d) Ardışık 2 günde 1 kilodan fazla kilo alımı

e) İşlemden 8-10 saat sonrasında artan ağrı ile birlikte, idrar yapamama


Embriyo Transferi:

Yumurtalar alındıktan 1 - 3 gün içinde, embriyo transferi yapılır. Transfer edilecek embriyonun sayısı embriyo kalitesine bağlıdır, ancak ülkemizde yasal sınır üçtür. Embriyo transferi işleminden sonra 2 gün dinlenmeniz gereklidir. Embriyo transferinden 12 gün sonra kanda gebelik testi (kanda beta hCG) yapılır. Adet ile uyumlu olduğu düşünülen kanama olmuş olsa da, gebelik testi mutlaka yapılmalıdır çünkü bazen gebelik oluştuğu halde embriyonun rahim içine yataklanmasına bağlı vajinal kanama olabilir. Eğer test pozitifse yani gebelik varsa, yaklaşık 3 hafta sonra ultrasonda bakılır.

Başlangıç olarak çiftler muayeneden geçirilir ve bu güne kadar ki yaşamış oldukları hastalıklar ve tedavileri, varsa gebelik ve doğum olaylarının sonuçları v.b dinlenerek çiftler için bir anamnez formu (Hastanın, hastalığı ve çevresi hakkında verdiği bilgi) hazırlanır. Daha önce yapılan bütün tetkikler ve mevcutsa tedavi raporları incelenerek, gerek duyulduğu takdirde ek olarak istenilen tahliller yeniden yapılır ve sonuçlar bu forma eklenir. Eğer yapılmamış ise erkek için spermiogram (sperm testi) istenir. Bu nedenle erkeğin ilk muayeneye gelmeden önce 3 gün boyunca ilişki yaşamamış (boşalmamış) olması gerekmektedir.anamnez

Tedavi için normal gebelik sürecinde istenilen rutin testler bu tedavi içinde geçerlidir. Çiftlerden istenilen (tam kan sayımı, kan grubu, tsh, hepatit tahlilleri, torch...) gibi ve buna ek olarak anne adayından ultrason incelemesi istenilir. Bunun dışında gerek duyulduğu takdir de rahim filmi hsg tekrar çekilir.

Uygulanan yeni tahliller, eski tahliller ve Jinekolojik Muayene doğrultusunda uygulanacak tedavi yöntemi olan IVF ya da ICSI ye karar verilir. Daha sonra ise tedavinin devamı olan yumurta oluşturma tedavisi ve tüp bebek sürecini oluşturan tedavi ve yöntemler hakkında hasta çiftimize her türlü gerekli bilgiler verilerek sonraki tedaviye başlanacak gün ayarlanıp, çiftimize randevu tarihi verilir.

Önemli Not: Lütfen İlk randevunuza gelirken o güne kadar kısırlık ile alakalı yaptırmış olduğunuz bütün tahliller, film sonuçları, varsa ameliyat raporları v.b gibi tahlilleri yanınızda getiriniz.

Tüp Bebek Tedavisinde Başarıyı Arttıran Yöntemler Nelerdir?

Günümüzde tüp bebek tedavisi gelişen bilim ve teknolojinin etkisi ile başarı oranlarında geçmiş yıllara oranlar daha başarılı bir tedavi haline gelmektedir. Tüp bebek tedavisi ister kadın ister erkek kaynaklı olsun kişiye özeldir. Tüp bebek tedavisinde başarıyı arttıran güncel yöntemleri inceleyebilirisiniz.

Tüp bebek tedavisi gören bazı hastaların tüplerinde tıkanıklık sorunuyla karşılaşılır. Bu tıkanıklığın rahim uçlarında meydana geldiği durumlarda tüplerde salgı birikimi olur ve bunlar embriyolara toksik şekilde tesir eder. Bunun sonucunda ise gebelik elde etme ihtimali %50 oranında azalmaktadır. Söz konusu hastaların yaşadığı bu sorun HSG yöntemi ile anlaşılabilmektedir.

Aynı problem ulltrason değerlendirmesinde görüldüğünde tüplerin alınması ya da bağlanması seçeneklerinden biri uygulanır. Tüplerin alınmasının gündeme geldiği durumlarda laparoskopi kamerası kullanılarak göbek bölgesinden karın içerisine girilmesiyle işlem gerçekleştirilir; işlem yapılamayan durumlarda ise rahimle bağlantısının kesilmesi amacıyla tüpler bağlanmaktadır.


Tüplerin Çıkartılması

Hastanın tüplerinde oluşan tıkanmanın “Hidrosalpenks” isimli sıvının birikmesinden kaynaklandığı durumlarda laparoskopi uygulanarak tüpler çıkartılmaktadır. Daha önce karın cerrahisi operasyonu geçirdiğinden ötürü yapışıklık sorunu yaşayan ve bu yüzden laparoskopi uygulanamayan hastalarda ise tüpler rahime bitişik oldukları bölgeden bağlanarak tedavi edilirler.

Tüplerinde sıvı biriken hastalarda gebelik elde etme başarısı % 30 ila % 50 oranında düşmektedir.

Genetik risk taşıyan çiftler bu tarama yöntemiyle sağlıklı bir bebek dünyaya getirme avantajına sahip olmaktadır. Embriyoların transferden önce genetik bakımdan incelenmesinin ardından sağlıklı embriyoların transferi yapılmakta ve bu sonuca ulaşılabilmektedir. Kromozom anomalisi olan ilerleyen yaşlardaki hastalar için tavsiye edilen bir yöntem olan PGT, akdeniz anemisi ve orak hücreli anemi benzeri gebelik rahatsızlıkların önceden belirlenebilmesini sağlar.

PGT Yöntemi, tüp bebek tedavilerinin “Çok değil, sağlıklı bebeklerin Dünyaya gelmesini sağlamak” hedefine hizmet eden bir tanı yöntemidir. Bu yöntem sayesinde hastalıklı çocuk sahibi olma riski taşıyan birçok çift transfer öncesinde analiz edilebilmektedir.

PGT Yöntemi ile kromozom bozukluğu sorunundan dolayı düşük yapan ya da tüp bebek tedavilerinde başarısız denemeler yapan, ileri yaşlarda yumurtalarında kromozom anomalilerine rastlanan ve genetik risk taşıyan kadınların sorunları ortaya çıkarılarak tanı konulabilmektedir.

Basit anlatımıyla yöntem uygulamalarında elde edilen embriyolardan birer hücre alınır ve bunlar genetik bakımdan incelemeye alınır. Böylece sağlıksız embriyoların transfer edilme ihtimaline daha en başında engel olunur.

Tüp bebek tedavilerinin esas amacı olan sağlıklı bebek doğumlarına katkıda bulunan PGT, gelişen olanaklar sayesinde hastaların daha kolay öğrenip ulaşabildiği bir yöntem haline gelmiştir.Tekrarlayan düşük ya da başarısız deneme yaşayan ve ilerleyen yaşlardaki hastalarda Embriyo Taraması için PGT uygulanması ise yarar ve zarar açısından tartışmalara yol açmaktadır.

Tüp bebek tedavilerinde elde edilen embriyoların daha sonra kullanılmak üzere muhafaza edilebilmesini sağlayan embriyo dondurma yöntemi, tedavilerde başarı ihtimalini yükseltirken, aynı zamanda hastalara ekonomik ve ruhsal açılardan avantaj getirir. Özellikle tekrar kullanılmak üzere çözülme işlemine tabi tutulan embriyolar için hastanın yeni bir işleme alınmaması ciddi bir rahatlıktır.

Uygulanmaya başlandığı ilk yıllarda dondurularak muhafaza edilen embriyoların daha sonra transfer edilmek üzere çözüldüğünde canlılık ve kalite bakımından kayba uğradığı görülmüş ve geliştirilen vitrifikasyon yöntemi ile bu sorunun önüne geçilmiştir.

Embriyo dondurma yöntemi için hastaların izni alınır ve bundan sonra embriyolar belli bir süreyle özel ortamlarda muhafaza edilir. Türkiye’de çıkarılan yasa çerçevesinde 35 yaşından genç hastalara ilk iki denemede 1 embriyo transferi için izin verildiğinden dolayı yöntemin bu hastalar için ayrı bir değeri vardır. Embriyo dondurma işlemine onay veren hastaların embriyoları her yıl yeniden sözleşme yenilenmesi kaydıyla 5 yıllık bir sürede muhafaza edilebilir. Onay vermeyen hastaların embriyoları ise yasalarla belirlenen protokollere bağlı kalınmak suretiyle yok edilir.

Tüp bebek tedavilerinde maksimum 2 embriyo transfer edilerek çoğul gebeliklerin önlenmesi hedeflenmekte, geriye kalan embriyolar ise isteğe bağlı olarak dondurulabilmektedir. Böylece daha sonra ihtiyaç olması durumunda bu embriyolar çözündürülüp tekrar kullanılmakta, hasta yeni bir tedaviye girmemektedir. Ayrıca bu türden bir kolaylık psikolojik ve ekonomik anlamda yaşanacak olumsuzlukların da önceden engellenebilmesini sağlamaktadır. Ülkemizde de uygulanabilen embriyo dondurma yöntemi, çiftlerin iznine bağlı olarak Embriyoların 5 yıl süreyle muhafaza edilebilmelerine olanak tanır.

Uygulamada yapılan dondurma ya da çözme işlemlerinde öncelikle “Kriyoprotektan” olarak nitelendirilen kimyasal maddelerle dengelenme ve soğutma yapılır. Ardından -196 derece sıvı nitrojen içerisinde depolama, çözülme sonrasında ise embriyo kimyasal ortamdan alınarak özel kültür solüsyonlarına bırakılır. Böylece ileri gelişim sağlaması amaçlanmaktadır.

Klasik tüp bebek ile mikroenjeksiyon tedavilerinde bu yöntemle % 25 ila % 40 oranlarında gebelik elde edilebilmektedir. %40 oranının elde edilebildiği hastalar ise taze embriyolarla gebelik elde edebilen ya da transfer yapılmadan tüm embriyoları dondurulanlardır.

Çip bebek son zamanların en teknolojik yöntemlerinden bir tanesi. Bu sperm seçme ile alakalı bir yöntem türüdür. Sonuçta milyonlarca sperm arasından ne kadar iyi bir sperm seçebilirsek o kadar başarı yüzdesi artar. İyi bir sperm seçmek için aslında pek çok yöntem var. Mikro çip dediğimiz yöntemde spermler biraz daha farklı bir yöntemle seçiliyor. Çok ince kanallar içinde spermler yarıştırılıyor daha sonrasında sağlıklı spermler bir yerde birikiyor sağlıksız spermler zaten yolda ölüyor, özellikle DNA hasarı olan spermler başka bir yerde birikiyor. Sağlıklı spermlerin olduğu taraftaki spermleri kullanarak tüp bebekte kullanıyoruz. Aslında doğal süreçte de bu şekildedir. Önce spermler bir yarışa girer, rahim ağzını geçerler, rahim boşluğunu geçiyor, yumurtalık kanallarını geçiyor ve bu sırada bir yarış söz konusu oluyor. En iyi sperm yumurtaya ulaşıyor. Mikro çip teknolojisi de aslında bunu taklit eden bir teknoloji.

Çip bebek teknolojisi kişilerin kararı ile mi uygulanıyor?

Çip bebek, uygulanan tekniklerden sadece bir tanesi. Tüp bebek için pek çok teknik uyguluyoruz. Embriyoların bölünme zamanını, bölünme hızını tek tek kamera ile izleyebiliyoruz. Daha sonrasında geriye dönük kayıtlara bakabiliyoruz ve daha iyi embriyolar seçebiliyoruz. Dolayısıyla çip bebek teknolojisi sperm seçimi ile ilgili bir yöntem. Bunu ne zaman uyguladığımıza gelecek olursak, eğer standart bir tüp bebek yerleşimi ile başarılı oluyorsak sorun yoktur ama birkaç defa başarısız olduysak detaylara iniyoruz. Yeni teknikler kullanıyoruz. Bu teknikleri kullanırken de hastamıza sunuyoruz. En iyi spermi çip bebek yöntemi ile seçebileceğimizi, embriyoyu kamera ile izleyebileceğimizden ve diğer detaylardan bahsediyoruz.

Embriyoskop yöntemi nedir?

Hücreleri, embriyoları inkübatör adı verilen cihazın içinde saklıyoruz. İnkübatörün ısısı 37 derece yani vücut ısısı ile aynı. Eski teknolojiye göre, acaba yumurta döllenmiş mi diyerek inkübatörden çıkarıp mikroskop altında inceliyoruz ve geri koyuyoruz daha sonrasında tekrar inkübatörden çıkarıp acaba bölünmüş mü diye kontrol ediyoruz. Tabi bu sırada yumurta ortam ile etkileşime geçiyor. Isı ya da diğer etkenler inkübatörden çıkan yumurtayı etkiliyor. Buda tabiki verimi etkiliyor. Daha sonrasında ise kameralı yöntemler gündeme geldi. İnkübatörün içerisindeki kamera ile embriyoyu hiç çıkartmadan tamamen dışarıdan gözlemleyerek ne zaman bölündüğünü ne zaman çoğaldığını, kaç hücreli olduğunu gözlemleyebiliyoruz. Hatta bu kayıtları hastamıza da verebiliyoruz. İnkübatörün içindeki embriyoyu izlemeye biz embriyoskop diyoruz.

“İmplantasyon” diye tabir edilen durumda sorun olması halinde kullanılan yöntemdir.

Rahim içerisine yerleşen embriyonun, bölünme ve büyümesini sürdürmesi ve belirli büyüklüğe ulaşmasının ardından etrafındaki Zona Pellucida zarını yırtmasıyla birlikte rahim iç tabakasına (Endometrium) gömülmesine İmplantasyon denilmektedir. Embriyo bu zarı yırtamadığında ise gebelik oluşumu yaşanmamaktadır. Araştırmalara göre tedaviye başvuran kadınların % 50’den fazlasında genelde bu yüzden gebelik elde edilememektedir.

Yardımcı yuvalama yöntemiyle embriyonun etrafındaki zarı yırtmak suretiyle dışarıya çıkarılması amaçlanır. Bunun içinse yapılacak transferden önce zarda küçük bir delik açılarak işlem yapılır. İşlemde mekanik, kimyasal ya da lazer yöntemlerine başvurulur.

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerde embriyo transfer sayısına kısıtlamalar getirilmektedir. Buna göre Türkiye’de konuyla ilgili yasal düzenlemeler getirilmiş ve 35 yaşından genç hastaların ilk iki tüp bebek denemelerinde 1 embriyo transferi zorunlu kılınmıştır. Tek seçilmiş blastokist transferi yöntemi bu zorunluluğun getirildiği ülkelerde yaşayan hastalar için büyük avantaj olmuştur.

Tek seçilmiş blastokist transferinin en önemli özelliği ise normal yollardan elde edilen gebelikle en çok benzerliğe sahip yöntem olmasıdır. Uygulama işlemlerinde laboratuvarda beş ila altı gün arasında tutulabilen gelişme potansiyeli yüksek embriyoların seçilebilmesi mümkün olabilmektedir. Bu özellik olumlu sonuç alınma ihtimalini yükseltmekte ve çoğul gebelikle karşı karşıya kalınma ihtimalini yok etmektedir.

Bu yöntemin bulunması ve uygulanmaya başlanmasının ardından menide sperm bulunmadığından ötürü çocuk sahibi olmasına imkansız gözüyle bakılan birçok erkek için tedavi mümkün hale gelmiştir. Mikro-TESE Yöntemi’nin tedavi yöntemleri arasına girmesiyle birlikte günümüzde bu hastaların baba olma umudu gerçeğe dönüşmektedir.

Mikro-TESE uygulamalarında özel bir mikroskop yardımıyla testis dokusu incelenir ve buradan alınan örnekler incelenmek üzere laboratuara götürülür. İstenen sonuç alındığında, yani sperm elde edilebildiğinde ise yumurtalara enjekte işlemi uygulanır. Bazı durumlarda ise gerek görüldüğü takdirde dondurma işlemi yapılmaktadır.

Sperm taşıyıcı kanallarında tıkanıklık tespit edilen hastaların hepsinde sperm elde edilirken, rahatsızlık sebebi üretim bozukluğu olan hastaların yarısında aynı başarıya ulaşılabilmektedir.

Testislerde Sperm arama amacıyla uygulanan yöntemlerdir. Tıkanıklıktan kaynaklanan Obstrüktif Azospermi hastalarının tamamında, yapım bozukluğundan kaynaklanan Nonobstrüktif Azospermi hastalarının yarısında Sperm bulmak mümkün olmaktadır.

Uygulamada küçük bir kesi yapılarak iki testisin de etrafında yer alan “Tunika Albuginea” kılıfı ile Testislerin içerisinde durduğu kese açılır. Ardından mikroskop altında doku incelemesi yapılarak geniş kanalcıklardan örnek alınır ve kesi yapılan yerler dikilerek uygulama bitirilir. Bazı yayınlarda bu uygulamanın testis dokusuna diğer yöntemlerden daha az hasar verdiği savunulmuştur.

Dondurulmuş spermlerin çözülme sonrasındaki canlılık oranı ile gebelik oluşturabilme potansiyeli Obstrüktif Azospermi vakalarında olumlu sonuçlar elde edilmesini sağlarken, aynı durum Nonobstrüktif Azospermi vakalarında kesinlik kazanmamıştır. Yapısal bozukluktaki spermler nedeniyle dondurma ve çözme işlemlerinde sorun yaşanılan bu vakalarda, dikkatle sperm seçimi yapılarak daha sonra kullanılmak üzere dondurma işlemi tercih edilebilir. Yine de Nonobstrüktif Azospermi vakalarında taze sperm kullanılması daha doğrudur.

-Obstrüktif Azospermi sorunu yaşayan hastalarda 7 kereye dek cerrahi işlem yapılarak Sperm aranabildiği ve tüm işlemlerde bulunabildiği tespit edilmiştir.

-Nonobstrüktif Azospermi sorunu yaşayan ve yapılan TESE işlemlerinde Sperm bulunabilen hastalarda ise 6 kereye dek TESE uygulanabildiği ve sperm alınabildiği tespit edilmiştir.

-Nonobstrüktif Azospermi hastalarından ilk TESE uygulamasında sperm elde edilemeyenlerin % 15’inde ikinci TESE uygulamasında sperm elde edilebildiği tespit edilmiştir.

-İlk TESE uygulaması ve tekrarlayan TESE uygulamaları ile elde edilen gebelik oranı aynıdır.

Tüp bebek kliniklerine başvuran hastalarda sıklıkla karşılaşılan sorunlardan biri, embriyo gelişimi elde edilmesine rağmen gebelik sonucuna ulaşamamaktır. Genelde bu problemin sebebi embriyonun kendisini çevreleyen zarı yırtamaması ve rahim duvarına (Endometrium) yerleşememesidir. Embriyo zarının inceltilmesi yöntemi bu sorunu çözmek için kullanılmaktadır ve böylece hastaların elde ettiği gebelik oranında anlamlı bir artış görülmektedir.

Söz konusu hastaların tedavisi için kimyasal, mekanik ve lazer yöntemlerinden birine başvurulur. Böylelikle embriyonun çevresindeki zarda küçük bir delik açılır ya da inceltme işlemi uygulanır ve embriyonun dışarı çıkması mümkünleşir.

Tedavilerde faydası olan bir yöntemdir ancak sıra dışı ya da mucize gibi tabirlerle anılması doğru değildir.

Embriyo Yapıştırma Yöntemi, tekrarlayan başarısız denemeler yapmış çiftlerle ileri yaştaki kadın hastalarda gebelik oranlarını artırabilmektedir. Uygulama işlemlerinde “Glue” ismi verilen bir yapıştırıcı kullanılmaktadır.

Tekrarlayan başarısız deneme yapmış ve 39 yaşından büyük kadınlarda yaptığımız iki çalışmada aldığımız olumlu sonuçlar nedeniyle bu yöntemi biz de hastalarımıza önerebiliyoruz.

Embriyoların laboratuarlarda kültür sıvıları içerisinde uzun süre yaşayabilme olanağı bulması, gebelik elde edilmesine de olumlu şekilde yansımaktadır.  Yaşanan gelişmelerle birlikte bu yöntemin kullanılması embriyoların kaliteli olanlarının seçilebilmesini ve transfer işleminde daha az embriyo kullanılarak çoğul gebelik ihtimalinin düşmesini sağlar. Bu yöntem embriyoları canlılık bakımından incelenebileceği uygulamalara zemin hazırlar.

Bunların dışındaki bir başka yararı ise preimplantasyon genetiğine yer verilen kliniklerde blastokist iç hücre tabakalarında (Trofoektoderm) Biyopsi yapılabilmesine imkan tanımasıdır. Böylece embriyonik olmayan bu doku herhangi bir etik tartışmaya yol açmamaktadır.

Günümüzde araştırma maksatlı kullanılan bir yöntemdir. Embriyoların ileri gelişim evresine ulaşmasında kültür ortamlarının yetersiz kaldığı iddiası ile 1990 yılı başlarında gündeme getirilmişse de, embriyo gelişimine 5 ila 6. güne dek olanak sağlayan ardışık kültür ortamlarının geliştirilmesiyle birlikte tercih dışı kalmıştır. Endometriyal Ko-kültür yöntemi, tedavinin bir ay öncesinde rahimden endometrial biyopsi ile alınan küçük bir parçanın laboratuarda hücre kültürüyle geliştirilmesi ve embriyoların oluşturulan hücre tabakası üzerinde izlenmesi esasına dayanır.

2003 yılında yayınlanan spandorfer araştırmasında bu yöntemin tekrarlayan başarısız denemeleri yaşayan çiftlerde gebelik oranlarını artırdığı yönünde bir görüş ortaya atılmış ancak bu görüş başka bir araştırma ile desteklenmemiştir. Araştırmayı yetersiz kılan faktör ise rastgele seçilen randomize gruplar üzerinde yapılmaması ve gebelik oranlarının artışında rahimdeki kontrollü travmadan bağımsız bir etki yaratıp yaratmadığının netleşmemesidir.

Tüp Bebek

Yumurtalık Yaşlanması
Yumurtalık Yaşlanması

BİZ SİZİ ARAYALIM

Youtube Videoları