Yetmişlerin sonuna gelinirken İngiltere'de bilim adamları yardımcı üreme konusunda bir çığır açacakları kimin aklına gelebilir ki. Tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen ve adını tarihe yazdıran " Louise Brown" artık 34 yaşında. Yetmişlerin sonu itibari ve seksenlerin başından itibaren, dünya çapında pek çok kısır çifte umut ışığı olan Tüp Bebek yöntemi geçmişte şansınız yok cümlelerini tersine çevirir bir hale geldi. Artık doğal yollarla bebek sahibi olamayan çiftler Tüp Bebek yöntemiyle bebek özlemine ulaşabilmekteler.Son yıllarda gelişen mikroenjeksiyon yönteminin daha fazla kullanıma açılması ve ülkemizde sosyal güvenlik sisteminde yapılan iyileştirmeler ile artık Tüp Bebek yöntemiyle, toplumun her kesimi için bir lüks bir ayrıcalık olan yöntem tüm yurttaşlarımızın hizmetine sunuldu. Bebek özlemi çekip ödeme gücü olmayan çiftler bile artık tüp bebek yaptırmakta ve bebek özlemleri mutlu sonla bitmektedir.
Bu makalemizde, tüp bebek yönteminde başarı şansımızı daha fazla nasıl arttırabileceğimiz konusunda önerilere değineceğiz. Eğer tüp bebek yöntemine başvuruyor durumdaysanız, nedenleri olduğunu düşünmeniz gerekmektedir. Bu nedenler bizleri ve yaşadığımız çağın getirdikleri bir takım olumsuz nedenlerin sonucu olarak değerlendirmeniz gerektiğini düşünmelisiniz. 2011 yılında, Japonya'nın Fukishima nükleer santralinde yaşanan patlama, artık daha fazla kirlenen içme suyumuz, bizi beslediği düşündüğümüz zehirli ürünler, genetikleriyle oynamış bitkiler gibi pek çok madde saymak dışında. Kişisel yaşantımızda, bulunduğumuz çevre, yaşam standart'ımız, sigara, aşırı ya da dengesiz beslenme sonucunda Obezite sorunu, alkol ve çağımızın hastalığı stres bebek'te çıktığımız yolda karşımıza çıkan en büyük engeller olarak sayabiliriz. Tüp bebek yönteminin daha iyi bir sonuca ulaşmasını istiyorsak ne gibi önlemler almamız gerektiğine değinelim.
Tüp bebek yöntemine başvurdunuz, hayatınızın anlamı olan bebeğinizin artık evinize daha kısa zamanda gelmesini hedefliyorsunuz. Çiftlerin bu konuda üzerlerine düşen sorumluluklar var. Her şey fiziksel ortamda çözümlenmiyor.
Sigara tüp bebek yönteminde en büyük dezavantaj olarak karşımıza çıkmaktadır. Sigara içerisinde bulunan pek çok zehirli madde, tüp bebek yönteminde yaşayabileceğimiz olumsuzlukların yanında, sağlığımızı derinden etkiler bir hali vardır. Sigara sizi öldürür. Dünyada sağlık kuruluşlarının ve denekler üzerinde yapmış oldukları araştırmalar sonucunda. Düşük riski, embriyoların döllenmemesi, ölü sperm hücrelerinin artışa geçmesi gibi pek çok sebep neden olabilir. Tüp bebek konusunda tedaviye başlayan çiftlerin sigara konusunda yüksek hassasiyete sahip olmaları önemlidir. Eşlerden biri ya da diğerinin sigara kullanıyor olması sizlerin tüp bebek şansını azaltabilir. Pasif içicilikte tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmaya hazırlanan çiftler için olumsuz bir durum oluşturmaktadır. Eğer sigara kullanıyorsanız, tüp bebek şansınızı arttırmak istiyorsanız sigarayı bırakmanız gerekmektedir. Pasif içiciliğe nenden olacak ortamlardan uzak durmaya özen göstermelisiniz. Sigara bırakma konusunda yardıma ihtiyacınız varsa, sağlık ocakları, kamu hastaneleri ve özel hastanelerin sigara bıraktırma polikliniklerine başvurabilirsiniz. Tüm sosyal güvence sistemleri ile yeşil kartlı yurttaşlar bu poliklinik hizmetinden yararlana bilmektedirler.
Alkol kullanımı tüp bebek yöntemini olumsuz etkileyen bir başka zararlılardandır. Alkol kullanımı; tüp bebek yöntemiyle hamile kalmak isteyen anne adayları için büyük sorunlar oluşturabilir. Embriyonun döllenmemesi, düşük riskinin artmasına neden olabilir. Alkol kullanan anne adayları rahimlerinde daha az yumurta üretimine sebebiyet verdiği için doğurganlık daha azalma gösterir. Bu durum tüp bebek konusunda tedaviye başlayan anne adayları için büyük bir risk faktörü demektir.Baba adayları için ise sperm sayısında azalma ve döllenmeyi sağlayacak sperm hücrelerinin kalitesinde düşüşe neden olabilmektedir. Baba adayları bu konuda daha temkinli olmalı, daha az alkol tüketimine gitmelidirler.
Yapılan araştırmalar sonucunda kahve ve çay tüketimi tüp bebek yöntemiyle hamile kalmaya çalışan anne adaylarının hamile kalma risklerini arttırmaktadır. Günlük en fazla üç fincan kahve içmek anne adayı için yeterli olacaktır. Fazlası tüp bebek şansını azaltacaktır. Baba adayları için ise anne adaylarının maruz kalmış olduğu riski paylaştırmaktadır.
Her işin başı o işi yapabileceğim bilincinde olunmasından geçmektedir aslında. Tüp bebek yöntemiyle bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin en büyük problemidir kaygılanmak. Bebek sahibi olabilmek için doğal yollardan tüm denemeleri gerçekleştirdiniz. Ancak bir türlü o mutlu haberi alamıyorsunuz. Kaygılanıyorsunuz ve tabi ki üzülüyorsunuz bu doğal ve olağan bir durum. Araştırmalar doğal yollarla hamile kalamayan anne adaylarının, tüp bebek yöntemiyle tedaviye başladığında oluşan kaygı ve üzgün olma durumu, anne üremesini büyük oranda etkilediği klinik araştırmalar ile ispatlanmıştır. Anne ve baba adayının stresten uzak durması önerilmektedir. Stres ve buna bağlı psikolojik etkiler baba üreme yapı taşı spermi de etkilemekte tüp bebek tedavisinde başarısız sonuçlar alınmasına sebebiyet vermektedir. Anne ve baba adayları bu tedavi başlangıcında tüm olumsuz düşünceleri akıllarından çıkarmalı ve tamamıyla tedaviye odaklanmaları gerekmektedir.
Tüp bebek tedavisinde ciddiye alınması gereken bir diğer etmen ise tabiki aşırı kilolar. Erkekte kısırlık ve kadında düşük riskinin en büyük sebeplerinden biride tabiki fazla kilo yani obezitedir. Aşırı kilolu anne adaylarının düşük riski artmaktadır. Bu durum tüm emeği heba etmeye neden olabilecek sonuçlar doğurabilmektedir. Tedaviye başlayan çiftler, aşırı kilo aldıracak yiyeceklerden ve içeceklerden uzak durmalı günlük spor etkinliklerine katılmalıdırlar. Baba adayları için ise aşırı kilo sperm üretimini azaltmakta ve döllenmeyi sağlıyacak canlı hücreleri öldürmektedir. Evinize yeni gelecek konuğunuz için bir süreliğine tüm yiyecek alışkanlığınızı değiştirmeniz gerekmektedir.
Etiketler