Hamilelik çoğu kadın için stresli bir süreçtir. Aynı anda mutlu olabilirsiniz, üzülebilirsiniz, korkuya kapılabilirsiniz. Bu şekilde hissetmek normaldir. Çok yüksek seviyelerdeki stres erken doğum ve düşük kilolu doğuma sebep verebilir. Bu aşırı stresin sebebi iş kaybı, boşanma veya yakın bir aile ferdinin ölümü olabilir.
Ne Yapabilirsiniz? Gerçekten stresli olduğunuzun farkına varın.Stresli olduğunuzun farkına varmak ve bunun sebeplerini araştırmak, stresi azaltmada ilk basamaktır. Aşağıdakiler yardımıyla da stresinizi hafifletebilirsiniz:
- Düzenli & besleyici yemekler yiyerek, bol bol sıvı tüketerek
- Vücudunuzun ihtiyacı olduğu anlarda dinlenerek
- Egzersiz yaparak
- Meditasyon yaparak, müzik dinleyerek veya günlük tutarak
- Alkol, sigara ve diğer zararlı maddelerden uzak durarak
- Mümkün olduğu kadar stresli insanlardan ve durumlardan uzak kalarak
- Eşinizle, arkadaşlarınızla, akrabalarınızla, doktorunuzla konuşarak.
- Tüm prenatal kontrollerinize giderek. Bu size herşeyin yolunda olduğu fikrini verecektir.
Çok fazla stres herkes için rahatsızlık verici bir durumdur. Kısa vadede, yüksek seviyedeki stres yorgunluk, uyku hali, endişe, iştah kaybı veya aşırı yeme, baş ağrısı, sırt ağrısına sebep olabilir. Aşırı stres hali uzun müddet devam ederse, enfeksiyonlara dayanıksızlık, yüksek tansiyon ve kalp problemleri gibi daha ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Aşırı stres hamilelerde de bazı özel riskler yaratır. Çoğu kadın hamileliğin yarattığı duygusal ve fiziksel stres ile başa çıkar. Stresle başa çıkabildiğini düşünen hamile bir kadın, stresin yarattığı sağlık problemleri ile karşılaşmayacaktır. Bu stresin seviyesi ile ilgili endişeleri olan hamile kadınların bu konu hakkında eşleri, aileleri ve arkadaşlarıyla konuşmaları, duygularını paylaşmaları tavsiye edilir. Yakın çevredeki bu bireyler size destek olarak, stresin azalmasına yardım edebilirler.
Hamileliği Hangi Çeşit Stresler Etkiler? İş teslimleri, trafik gecikmeleri gibi rutin stresler büyük ihtimalle hamilelikle ilgili komplikasyonlara sebep olmazlar. Stresin her çeşidi kötü değildir. Doğru bir şekilde idare edildiğinde, stres yeni problemleri çözmemizde bize ivme kazandırır.
Ancak ciddi ve uzun süren bazı stres tipleri hamileliği tehlikeye sokabilir. Yapılan bazı çalışmalar boşanma, ailen bir ferdin kaybı, ciddi rahatsızlıklar veya işten çıkarılma gibi olumsuz olayların erken doğuma ve düşük kilolu doğuma eden olabileceğini göstermektedir. Ancak, bu gibi olumsuz olaylarla karşılaşan çoğu kadında herhangi bir olumsuz etki görülmemektedir.
Kronik stresin olumsuz hamilelik sonuçları üzerinde etkisi vardır. Yapılan çalışmalar kronik stresli ve düşük gelirli (yemek bulmada zorlanan, kronik bir rahatsızlığı olan çocuğa bakmakla yükümlü veya işsizlik sorunu olan ) hamilelerin düşük kilolu doğum yapma riskinin fazla olduğu yönündedir.
Bazı kadınlar hamilelik kaynaklı kronik stres yaşayabilirler. Bu kadınlar genellikle bebeklerinin sağlığı veya doğum esnasında yaşayacakları konusunda endişelenirler. Bu endişeleriniz varsa, doktorunuzla ve yakınlarınızla görüşünüz.
Hamilelik dönemlerinde stres yaşayan çoğu kadının bebeği normal zamanında ve sağlıklı bir şekilde dünyaya gelir. Bazı kadınlar ise stresin etkilerine karşı diğerlerine göre daha hassas olabilirler .
Hamilelikte Yaşanan Yüksek Seviyedeki Stresin Riskleri Nelerdir? Yapılan birçok çalışma hamilelikte yaşanan stresin erken doğuma ve düşük kilolu doğuma sebebiyet verebildiğini göstermektedir. Çok küçük veya çok erken doğan bebeklerde ciddi sağlık problemleri yaşanabilir.
Stresin Olumsuz Hamilelik Sonuçlarına Etkisi Nasıl Olur? Stresin gebeliğe nasıl olumsuz etki ettiği yönünde araştırmacıların net bir görüşü yoktur. Ancak belli stresle ilgili hormonların bu konuda rol oynarlar. Örneğin, stres CRH hormonunu tetikleyerek erken doğuma sebep olabilir. Beyin ve plasenta tarafından üretilen CRH hormonu doğumla yakından ilgilidir. Bu hormon vücuda prostaglandin denilen kimyasalın salıverimesini ileterek rahim kasılmalarına neden olur. Şiddetli veya uzun dönemli stres bağışıklık sisteminin fonksiyonuna da etki eder. Bu da, hamile bir kadının rahimi de ilgilendiren enfeksiyonlara daha duyarlı olmasını sağlar. Rahim enfeksiyonları özellikle 28 haftadan az hamilelerde erken doğuma neden olabilir.
Stres, kadının davranışlarını da etkiler. Bazı kadınlar strese sigara içerek veya alkol kullanarak tepki verirler. Bu da, erken doğum, düşüm kilolu doğum veya diğer komplikasyonlara sebep olur.
Hamilelikte Yaşanan Yüksek Stresin Bebekte Uzun Dönemli Bir Etkisi Olur mu? Bazı çalışmalar hamilelik esnasında yaşanan yüksek seviyelerdeki stresin bebeğin akli ve duygusal gelişimini etkilediği yönündedir. Maternal stres ilgi noksanlığı gibi öğrenme problemleri, artmış endişe ve kaygı gibi problemlere de yol açabilir. Yapılan bazı çalışmalara göre annenin yaşadığı stres plasenta aracılığı ile bebeğe geçerek fetusun gelişmekte olan beynini etkileyebilir.
Hamile Bir Kadın Stresini Nasıl Azaltabilir? Her hamile kadın kişisel ve işle ilgili stres kaynaklarını belirlemeli ve bunlarla baş edebilmek için kendine özgü yollar yaratmalıdır. Eğer stresten bunalırsa, doktoruna veya onun önereceği bir psikoloğa gözükebilir. Baş dönmesi, yorgunluk, sık sık idrara çıkma, şişme ve sırt ağrısı gibi hamilelik kaynaklı rahatsızlıklar da stres sebebi olabilir, özellikle hamilelik öncesi yapılan tüm aktivitelere aynı şekilde devam ediliyorsa. Gerekli olmayan aktivitelere ara verilerek stres azaltılabilir.
Birçok kadın hamileliği sırasında ruh halinde değişkenlikler yaşar. Bunlar hormonal değişiklikler sebebiyle olur ve normaldir. Ancak ruh hali değişiklikleri kadının stresle başa çıkmasını zorlaştırabilir.
Sağlıklı ve zinde olan bir hamile stresle daha iyi baş edebilir. Sağlıklı beslenilmeli, yeterli miktarda uyunmalı, alkol ve sigaradan uzak durulmalı, ve doktor kontrolünde düzenli egzersiz yapılmalıdır. Egzersiz yapmak fit ve zinde olmayı sağlayarak sırt ağrısı, yorgunluk ve kabızlık gibi rahatsızlıkları önleyerek stresi azaltır.
Etiketler